24 Nisan 2010 Cumartesi

Pastam çiyokatalı olsun

Kırmızı ojeler piyasaya çıktıysa,



Güneş ışınlarıyla çalışan yeni bişey ortaya çıktıysa,



İstediği anda dondurma yeniyorsa,



İstediği oyuncak anında alınıyorsaaaa



Nehircik'in ananesi geldi demektiiir!

Gerçekten şaşırdı kuzucuk, bigün önce babanne bigün sonra anane! Sevindirik oldu miniğim..



Hal böyle olunca kaptık ananeyi de koştuk kalan son işimiz olan pasta seçimine. Önce Beyaz Fırın'a doğru..Küçük kız her zamanki gibi şart koştu, oranın bahçesindeki parkta oynaması gerekmiş! Bi de pastası çiyokatalı olmalıymış!
Hay hay..



Aslında ben daha önce göz atmıştım Pelit ve Beyaz Fırın'ın kataloglarına. Pelit'te 3 yıldır aynı küçük katalog var, çeşit çok az ama lezzet süpperrr!!



Bunun yanısıra Beyaz Fırın'da çeşit çok çok fazla amaaa Pelit kadar lezzetli olur mu ki? Bilemedik! Ve düştük Pelit yollarına..
-E niye geldik o zaman-


Niyesini hemen söyleyeyim o zaman, çilekli milföy yemeye!!! Bir çilekli milföyü var! Ne diyeyim ki lezzetüstü bişey, denememiş olanlar yarın en yakın Beyaz Fırın'a gitmeliler!! Hemen de bitiveriyo o yüzden çok geç gitmemeliler!!


E bi de parkında oynamaya gelmiştik. Oynadık, çok oynadık, yedik, içtiiiiik, gittik bi güzel Pelit'e siparişimizi verdik:) Bize katalog dışında bişey yapmayı teklif ettiler, güzel oldu. Kural bu yıl da bozulmadı.



Bi de yine her yıl olduğu gibi -altıüstü 3 yıldır- Sini Börek bi tepsi su böreği yapacak! Sini Börek'le tanışmalısınız mutlaka! Ayyyy ne börek ne börek!



Kalanları Nehirkuş'un annesi daha doğrusu Külkedisi yapacak!
Pelit ya da Sini Börek'le yarışacak değilim ya:)
Hayırlısı bakalım..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...